23 Mayıs 2015 Cumartesi

TEMA 5

4 yıllık üniversite eğitimimi genel olarak değerlendirdiğimde üniversitenin ikili etkileşim içerisinde başarı potansiyelinin arttırılabileceği bir kurum olduğunu gördüm. Üniversitede eğitim tek taraflı olmamaktadır. Öğretim sorumlusu size bir konu ya da araştırma hakkında temel bilgi ve beceri sunar siz eğer uğraşmak ister ya da kendinizi geliştirmek isterseniz başarı potansiyelinizi yükseltebilirsiniz.
Genel olarak 4 yıllık süreci değerlendirdiğimde ise bazı hocalarımızın bu temel bilgi ve beceriyi bize sunduğunu bazı hocalarımızın ise bu temel bilgi ve beceriden bir haber olduğunu gözlemledim. Dediğim gibi üniversite iki taraflı etkileşim içinde etkili bir kurum bu eğitimde sadece hocalarımızı eleştirmek etik bir davranış olmayacaktır. Yukarıda yaptığım eleştirinin aynısını kendim için de yapmaktayım. Bazı derslere ilgi duyup uğraştım ve bazılarına ise hiç ilgi duymayıp sadece dersi geçmeye çalıştım. Kısacası 4 yıllık süreç iki taraflı etkenlerden dolayı düşündüğüm ya da hayal ettiğim gibi bir durum yaşatmadı.
Üniversitede aldığımız eğitimlerin ise yetersiz olduğunu söyleyebilmek mümkün. Bunu söylememin tek sebebi ise öğrenciyi geleceğe ya da çağa ayak uydurabilecek, teknoloji çağında çok iyi gelişim gösterebilecek bir alt yapı ile eğitilip mezun edilmemesidir.
Okul deneyimi dersini değerlendirecek olursak öncelikle çok yorucu ve yoğun bir ders. Bu dersin son sınıfta verilmesi bence yanlış. Çünkü son sınıfta biz öğretmen adaylarının ülkemizin kriterleri çerçevesinde yaşadığı sınav yoğunluğu ile bu dersin aynı süreçte devam ettirilmesi verimi düşürmektedir. Bu dersin teorikten çok uygulama yönünün daha ağır olması taraftarıyım. Çünkü biz öğretmen adayları en iyi uygulamada mesleğimiz ile ilgili vasıf ve özellikleri kazanmaktayız. Bu nedenle çağdaş toplumu eğitebilecek bir öğretmen olmamız isteniyorsa bu dersin uygulamasının daha fazla ve son sınıftan önce verilmesi taraftarıyım.
Benim bu tema hakkındaki değerlendirmelerim bundan ibarettir. Her insanın fikrine ve görüşüne saygı duymak her şeyden önce mantıklı ve ahlaklı bir insanın güzel bir özelliğidir.
Fikirlerime ve görüşlerime saygı duyduğunuz için Teşekkür Ederim.

17 Mayıs 2015 Pazar



Öğretmenlik Uygulamasında ne öğrendiniz?




Öğretmenlik uygulaması yaparken genel olarak sorumlu öğretmenimizle birlikte karşılıklı öğrenme sağladık. Onun yabancı kaldığı konularda biz ona yardımcı oluyorduk bizim eksik kaldığımız konularda ise o bize yardımcı oluyordu. Genel olarak uygulamamızı değerlendirdiğimizde iletişimin çok önemli olduğu kanısına vardım. Özellikle bir öğrenci ile geçirdiği diyalog her aklıma geldiğinde öğretmenliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu, öğrencilerin hazırcevap ve çekinmeden öğretmenine karşı cevap vermesi, öğrenciler ile etkili iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar hatırlıyorum.

Sınıf yönetimi bir öğretmenin iyi yapması gereken en önemli konulardan bir tanesi. Bir sınıfın yönetimi iyi sağlanamadığı takdirde o sınıfta ders yapılması neredeyse imkansızlaşıyor. Özellik BTÖ öğretmenlerinin işleri bu konuda çok zor. Hitap ettiği kitle yaş olarak hem çok küçük olması ile birlikte öğrencilerin dikkatinin çok kolay dağılacağı bilgisayar laboratuarında ders yapıldığı için sınıf yönetimi oldukça zor sağlanmaktadır. Bununla birlikte zaman yönetimi de çok zordur.

Öğrencileri staj yaparken ki gözlemlerimiz ile değerlendirecek olursak dikkatin çok zor toplandığı laboratuar ortamında dersi zamanında işleyebilmek oldukça zorlaşıyor. Bu konuda bilgisayarlar oldukça büyük bir etken. Öğrencilerin dikkat ve motivasyonunu öyle bir dağıtıyor ki dikkati toplayıp sınıfı düzene geçirip dersi zamanında işlemek öğretmenin bütün enerjisini bitiriyor.

Bu durumları birebir olarak ortamında yaşamak biz öğretmen adayları için oldukça iyi oluyor. Çünkü öğretmen olduğumuzda hem daha tecrübeli oluyor hem de nasıl bir kitle ile muhattap olacağımızı önceden bilebiliyoruz. Bu da mesleğimiz açısından gelişimimizi olumlu yönde etkilemektedir.

14 Nisan 2015 Salı

21. Yüzyılın öğrencilerinin özellikleri ve bu öğrencileri eğitecek öğretmende bulunması gereken özellikler

Günümüz eğitim sistemine baktığımızda 21. Yüzyıl öğrencilerin bir önceki nesilden farklı özelliklere sahip olduğunu görmekteyiz. Bu farklılığa en büyük etkenin teknolojinin hızla ilerlemesi  ve çağımızın teknoloji çağı olması ile birlikte teknolojinin, eğitime aktarılma çabalarıdır. Bu duruma en güzel örnek M.E.B’in yürütmeye çalıştığı “Fatih Projesi” verilebilir.
Bu varsayıma okuduğum bir makalede şöyle değinilmiştir; 21. yüzyılda gelişen ve değişen teknolojinin etkisiyle tüm dünyada yaygınlaşan bilgi iletişim teknolojileri toplumları birçok yönden etkilemiştir. Bilgi iletişim teknolojilerinin yaygın olarak kullanılmaya başlandığı toplumlarda bu teknolojilerle ilk büyüyen öğrencilerin kendi aralarında benzer özellikler gösterdiği, kendilerinden önceki nesillerden farklılık gösterdiği görülmektedir. Bugünün çocukları, konuşmaları, giyimlerinden yaşam tarzlarına kadar geçmiş nesillerden farklıklar göstermektedir. Burada nesiller arasında büyük bir kırılma ya da kopmanın varlığından söz edilebilir. Bu geri dönülmez değişim dijital teknolojilerin dünyada yayılmasıyla bütün dünyada ortaya çıkan sosyal bir dönüşümün belirtisidir. Yeni Binyılın Öğrencileri dijital medya ile çevrilmiş olarak büyüyen ilk nesildir.(Şahin, C., M. (2009) Yeni binyılın öğrencilerinin özellikleri).
Yapılan araştırmalarda da görüleceği üzere teknoloji neslinin kendinden bir önceki nesle göre çok çok farklı özellikler taşıdığı aşikardır. Günümüzde teknoloji neslini incelediğimizde öğrencilerin en fazla sosyal ağlarda (Facebook, Twitter vb.) buluştuğu, paylaşım yaptığı, iletişime geçtiği gözlenmektedir.
Teknoloji neslinin özellikleri, okuduğum makale neticesinde ve makalenin  içerisinde bulunan araştırma verilerine göre şöyle tanımlanmaktadır.
·         Özgür ve özgün düşünen,
·         Çözüm odaklı hareket eden,
·         Çoklu görev,
·         Akılcı,
·         Zorluklarla başa çıkma becerisine sahip,
·         Zihinsel becerilere sahip,
·         Rasyonel düşünen,
·         Farklı bakış açıları geliştiren,
·         İhtiyaç odaklı düşünen,
·         Hedeflerini kendi istek ve becerilerine göre belirleyen,
·         Kendini tanıyan,
·         Kendi yapabileceklerinin farkında olan,
·         Kendine güvenen,
·         Kendini geliştiren,
·         Kendini yönetebilen ve
·         Kendini değerlendirebilen
Gibi birçok özelliğe sahiptir.(Günüç, S., Odabaşı, H. F., & Kuzu, A. (2013). 21. Yüzyıl Öğrenci Özelliklerinin Öğretmen Adayları Tarafından Tanımlanması).
Bir de bu özelliklere sahip olan veya olacak öğrencileri yetiştirecek öğretmenler vardır. Peki bu öğretmenlerin özellikleri nasıl olmalıdır. Bir BÖTE öğretmen adayı olarak gözlemlerim ve varsayımlarım doğrultusunda bence bir öğretmen bu teknoloji çağında;
·         Teknolojik araçları etkili kullanabilen,
·         Öğrencilerin bilgiye ulaşmasında onlara rehberlik eden,
·         Kendisini sürekli olarak hem mesleki hem de sosyal yönlerden geliştiren,
·         Alanı üzerine araştırma yapan,
·         Günlük hayat ile mesleki bilgilerini bağdaştırarak etkili öğretim materyalleri hazırlayabilen,
·         Dili etkili ve anlaşılır kullanabilen,
·         İletişim yönünden kendini geliştiren,
·         Öğrencilerinin özellikleri iyi bilen,
Kısacası her anlamda kendini geliştirip öğrencilerini yaşama daha iyi, donanımlı, ahlaki değerler taşıyarak ve vatanına milletine faydalı olabilecek şekilde yetiştirmek için rol model olması gerekmektedir. Öğrencilerine aktarmak istediği her bilgi, beceri ve yaşantıyı öncelikle kendisi özümsemeli ve kendini sürekli geliştirerek öğrencilerine model olmalıdır.

KAYNAKÇA
Günüç, S., Odabaşı, H. F., & Kuzu, A. (2013). 21. Yüzyıl Öğrenci Özelliklerinin Öğretmen Adayları Tarafından Tanımlanması: Bir Twitter Uygulaması/The Defining Characterıstıcs of Students of The 21st Century By Student Teachers: A Twitter Activity. Eğitimde Kuram ve Uygulama, 9(4), 436-455

Şahin, C., M. (2009) Yeni binyılın öğrencilerinin özellikleri. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9(2), 155-172.



6 Nisan 2015 Pazartesi

Okul Deneyimi dersi kapsamında bir dönem okullarda bulundunuz. Bu dönem de Öğretmenlik Uygulaması dersi için okullara gidiyorsunuz. Bu süreçte aldığınız desteği (Fakülte ve uygulama okulu kapsamında) değerlendiriniz.

Hacettepe Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi olarak 1. dönem 4 saat 2. dönem 6 saat olmak üzere ortaokullarda staj görmekteyiz. Staj kapsamında destek olarak öğretmenlik uygulaması ders sorumluları tarafından yönlendirilmelerimiz oldu. Staj yapacağımız okuldan tutun da staj da nasıl davranmamız gerektiğine, öğrenciler ile ikili iletişimlerimizin nasıl olması konusunda kısacası bir öğretmenin nasıl olması gerektiğine dair teorik olarak yönlendirmeler aldık. Bu yönlendirmeler ile yola çıktığımızda karşımızda 10-15 yaş arası bir öğrenci grubu bulduk. Teorik olarak işlediklerimiz ile pratikte olanlar çok farklı. Her an her şey olabilmekte ve o anki duruma kitaplar ile müdahale etmek ya da kitaplardan yola çıkarak bir çözümde bulunmak çok zor olmaktadır. Çünkü birer öğretmen olarak yoğuracağımız hamur insandır. Her insanın birbirinden tamamen farklı özellikleri var. Bu özellikler ise staj ile başlayıp ileride meslek hayatımızla birlikte kazandığımız tecrübe dahilinde daha iyi tanıyıp ve daha iyi sınıf yönetimini uygulamada başarı getirecektir. Okulda stajımızı yanında yaptığımız öğretmenimize gelince staj süreci boyunca birlikte öğrenmeye çalışıyoruz. Kendisinin bilmediği ya da eksik kaldığı konularda biz yardımcı oluyoruz. Böylece öğretmenimiz eksiklerini giderebiliyor. Bizim tecrübe eksikliğimizden kaynaklanan sıkıntılarda ise kendisinin desteği ile biz tecrübe kazanıp eksikliklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Ayrıca öğretmenimiz bazı zamanlarda bizden dersi sunmamızı isteyerek ders anlatımı konusunda tecrübe kazanmamıza yardımcı olmaktadır.  Kısacası bir staj süreci böyle ilerlemektedir. Ama bu stajların verilen destekler ile çok faydalı olduğunu söylemek çok doğru bir cümle olacaktır.

12 Mart 2015 Perşembe

İyi bir öğretmen nasıl olmalıdır ?

İyi bir öğretmen,
Öncelikle adaletli olan, ayrım yapmayan, her öğrencisinin öğrenmesini kendine hedef edinmiş, öğrencileri ile etkili bir iletişim kurmuş, mesleğini seven, öğrencilerinin sadece bilişsel olarak değil duyuşsal ve psikomotor alanda da gelişmeleri için çaba gösteren  kişidir.
Tabi iyi bir öğretmen yukarıda özellikler ile sınırlı kalmıyor. İyi bir öğretmen mesleğini daha iyi yerine getirebilmek için her daim kendini geliştirmelidir. Çünkü öğretmenlik kutsal bir meslek olup öğrencilerine her daim yaşamdan örnekler verilmesi gerekmektedir. Kendini geliştirmeyen bir öğretmen dersini yeteri kadar etkili ve verimli düzeyde işleyemez.
Ayrıca iyi bir öğretmen sınıf yönetimi ve zaman yönetimini iyi bilmeli ve etkili kullanmalıdır. MEB'in müfredatında öğrencilere kazandırılmak istenen her bir kazanım için öğretmenin sadece 40 dakikalık bir ders saati var. Bu da doğal olarak öğretmene zaman yönetiminde büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Öğretmenin dersi istediği gibi işleyebilmesi, kazanımları öğrencilerine doğru bir şekilde kazandırabilmesi ve zamanı verimli bir şekilde kullanabilmesi için planlı olmalıdır. Derse hazırlıklı gelmeli, her kazanım için önceden öğrencilerinin öğrenme düzeylerine uygun bir biçimde materyaller hazırlamalı, öğrencilerin dikkat ve motivasyonunu yükseltecek etkinlikler planlamalıdır.
Öğretmenliği kutsal yapan en önemli olay mesleğin amacının vatanına milletine saygılı, toplumsal değerleri koruyan, öz benliğini kazanmış, belli bir hedefi olan, üreten birer birey yetiştirmektir. Bu anlatılanlar ise en iyi etkili bir iletişim içinde yapılabilmektedir. Öğretmen her daim öğrencilerinin sorunlarıyla ilgili, onları önemseyen, sen dili yerine ben dili kullanan bir kişi olmalıdır.
Ancak böyle hem öğretmen hem de öğrenci birlikte öğrenerek, yaşayarak toplumu ileriye taşıyabilir.